13 Aralık 2023 Çarşamba

Sokak Hayvanlarının Sorunlarını Belediyelerin Çözemeyeceğini Anladık

CİMER İLETİŞİM BAŞKANLIĞINA ÖNERİ

ÖNERİ: TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BÜNYESİNDE SHKM ( SOKAK HAYVANLARINI KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ) KURULMASI.

2004 Yılında çıkarılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gerekli yasal düzenlemeler ve uygulama yönetmelikleri ayrıntılı olarak sorunu çözecek şekilde tamamlanmadığı için 20 yıl sonra hala SOKAK HAYVANLARI SORUNU yaşamaktayız.

2004 yılında meclisimiz sorunu en iyi şekilde çözebilecek yasa çıkartmış olmasına rağmen nerede tıkanmıştır?

Yasayı çok güzel yapılmış saraya benzetecek olursak, bu kadar güzel yapılan sarayın balkonundan şehrin en güzel manzarasını izleyebilirsiniz AMA HEYHAT balkona çıkış kapısı yok!

Belediyelerin sorunu çözme konusundaki ciddiyetsiz tutumu, sorunu bugüne kadar daha da büyütmüştür. Barınak rezaletleri, ormanlara atmalar kara bir leke olarak tarihe geçmiştir. Belediye Başkanlarının çoğunun sorumluluklarını yerine getirerek kısırlaştırma yapmadıkları için artan popülasyon sorun olunca; "Hayvan severler alıp baksın," diyecek kadar da cahil ve sorunun çözümünden uzaktır. (Bkz. 1299 belediyenin kaçında barınak var? Örnek alınabilecek barınak sayısı nedir? Kısırlaştırma yapan belediyeler hangi belediyelerdir?)

Bu sorunu nasıl ve hangi kurumlarla çözebiliriz?

1-   Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde DKMP gibi SHKM ( sokak hayvanlarını koruma müdürlüğü) birimi oluşturulmalıdır.

Böyle bir birimin oluşturulması ile belediyelerin ulaşmadığı köyler ne olacak? 5 yılda bir değişen belediye başkanlarının tutumuna göre sürdürülebilirlik nasıl sağlanacak? Bütçe sorunu nasıl çözülecek? V.b. sorunların tek bir merkezden çözümüne yönelik ciddi adımlar atılabilecektir. SHKM birimine Doğa ve Milli Parklar Müdürlüğü gibi tüm ülke genelinde kısırlaştırma merkezleri oluşturarak, illerde hayvan hastaneleri kurarak, Veterinerlik fakülteleri ile işbirliği yaparak daha güçlü ve sürdürülebilir bir hizmet verme imkanı sağlanabilir. Kayıt altına alma, nüfus kontrolü, üretimin denetlenmesi, kısırlaştırma, tedavi ve rehabilitasyon ve sahiplendirme kısmı SHKM’nin sorumluluğunda olmalıdır.

2-   Sokak hayvanları orman hayvanları olmadığı için SHKM birimi tarafından gerekli işlemler yapılan ve sahiplendirilemeyen hayvanlar için işbirliği yapacağı kurumlar ve sivil toplum gönüllüleri olmalıdır.

Bu kurumlar;

a)   Belediyeler: Kendi bölgelerinde sokakta yaşamak zorunda kalan hayvanların yaşam alanlarının 5199 sayılı kanunun 6. Maddesine uygun olarak gönüllülerle birlikte beslenmesi, barınması

b)   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sokak hayvanlarının şehrin bir sakini olduğundan hareket ederek, farkındalık çalışmaları yürütmesi ve her siteye bir kulübe gibi kamuyu dahil edecek çalışmalar yapması,

c)   Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul eğitimlerine hayvan davranışları üzerine, hayvanlara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatan, hayvan fobisine karşı psikolojik destekleri de olan eğitimlere yer vermesi

d)   Gönüllülerle İşbirliği: Tüm bu çalışmaların hayvan hakları için yıllardır mücadele eden gönüllülerle birlikte sürdürülmesi hayvan istismarını önleyeceğinden önemlidir.

Bu önerilerimizin tümünü detaylandırmaya hazırız.

Not: Önerimizi birkaç gün içinde Cimer üzerinden yapmadan önce tartışmak istiyoruz.

12 Aralık 2023 Salı

BARINAKLARA NEDEN İTİRAZ EDİYORUZ?

Sokaklarda yaşamak zorunda kalan hayvanların hayatta kalmaları o bölgedeki insanların, yerel yönetimlerin insanca tutumuna bağlı olduğunu bildiğimiz halde BARINAKLARA NEDEN İTİRAZ EDİYORUZ?

Barınak denildiğinde hayvanların aç susuz bırakılmadığı, hastaların tedavi edildiği, kısırlaştırılarak daha çok hayvanın mağdur olmasının önlendiği, her hayvanın dolaşabileceği alanlarının olduğu, sığınabileceği kulübelerin konulduğu bir yer düşlüyorsunuz değil mi? 

AMA YOK ÖYLE BİR BARINAK !!!

AÇLIK VAR, KÜREK VAR, PİSLİK İÇİNDE KAFESLERDE ÖLMEK VAR AMA DOĞASINA UYGUN BİR YAŞAM HAKKI YOK. 

PEKİ KORKAN İNSANLAR VAR, SAYILARI ARTINCA SORUN OLUYORLAR, NE YAPACAĞIZ?!!!

İŞTE OLANLAR VE OLMASI GEREKENLER!

CİMER ÜZERİNDEN İLETİŞİM BAŞKANLIĞINA YAZDIĞIMIZ ÖNERİLERİ PAYLAŞIYORUM.

Özü: 2305831751 sayılı başvurum

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NA
BARINAKLARA NEDEN İTİRAZ EDİYORUZ?
5199 Sayılı yasa ve yönetmelikler oldukça açık iken, belediyelerin cezalardan muaf tutuldukları için yönetmelikte yazılı görevleri yerine getirmemekte ısrarcı olmalarıdır. Bu yüzden yasa 2004 yılında çıkmış olmasına rağmen örnek gösterilebilecek barınak bulunmamaktadır. Örnek gösterilen Konya ve Beykoz barınağında yaşananlara hep birlikte şahit olduk. Varsa bile benim bilgim yok.
Çözüm önerilerimi en çok yaşadığımız ve karşılaştığımız sorunlarla birlikte ele almaya çalışacağım.
1- Belediyelerin hayvan toplaması ne anlama geliyor?
a) Kısırlaştırma amacıyla alan belediyelerin çoğu kısırlaştırma işlemi bittikten sonra barınaktaki yeri dolana kadar barınakta tutuyor ve daha sonra gönüllüler rahat girip çıkamıyorsa veya gitmiyorsa o köpeği yiyecek bulamayacağı ıssız yerlere, başka şehir sınırlarına atıyor veya öldürüyor. Bununla ilgili sosyal medyada asperagas olmayan binlerce haber bulabilirsiniz.

Yönetmeliğin 7. Maddesinde geçen toplanan hayvanların kayıt defterlerine işlenmesi önemli bir sorundur. Barınağa getirilen köpekler ancak ödenek almak amacıyla kısırlaştırıldıktan sonra kayıt defterine geçiriliyor. Alındığı andan, kısırlaşıncaya kadar geçen süre kayıp!
Kayda geçen köpeğe daha sonra ne olduğu hakkında bilgi almak çoğu kez mümkün olmuyor. 

Mesela Düzce Kurtsuyu Barınağına Akçakoca’dan giden köpeğin akıbetini öğrenmek istediğimde köpeği bıraktıklarını söylediler ama kaydı yok. Gerekçe olarak da köpeği girerken fotoğrafını çekerek kayıt ettiklerini ama çıkarken bunu yapamadıklarını, çünkü defterde bununla ilgili bölümün olmadığını, bu yüzden yazamadıklarını ileri sürdüler. DEMEK Kİ KAYIT DEFTERLERİNİN DE YENİDEN HAZIRLANMASI GEREKİYOR.


ÖNERİ: Belediyeler için ortak bir internet portalı oluşturularak, barınağa getirilen hayvanların fotoğraflı girişleri, çıkışları ve yapılan işlemlerin bilgisayar ortamında tutulması ZORUNLU hale getirilebilir. Bu portal gönüllülere de açık olursa, oradan hem köpeklerin takibini yapabiliriz, hem de sahiplendirme çalışmalarına katkı sunabiliriz.

" Yönetmelik MADDE 7 – (1) Belediyeler;
a) Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla,
b) Geçici bakımevine gelen hayvanları öncelikle Ek-2 deki Sahipsiz Hayvan Kayıt Defterine kaydederek müşahede altına almakla, gerekli tedavilerin yapılmasını, kısırlaştırıp aşılanmasını ve işaretlenmesini müteakip alındığı ortama bırakmakla, geçici bakımevlerine gelen hayvanların sahiplenilmesi için yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile işbirliği yapmakla,"
BELEDİYELER, DENETİM YAPMASI GEREKEN TARIM İL VE İLÇE MÜDÜRLÜKLERİ, DKMP YÖNETMELİKTE YAZAN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMİYORLAR. BU DA MEVCUT İKTİDARIN BAŞARISIZLIĞI OLARAK BİZLERE YANSIYOR.
Herkes görevini yapsa sorun çözülür. Saygılarımla,


2-TOPLANAN KÖPEKLERİN YOK EDİLMESİ DURUMU

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NA
BARINAKLARA NEDEN İTİRAZ EDİYORUZ 2 ?
Özü: 2305831751 sayılı başvuruma ek olarak
Daha önceki dilekçemde barınaklara itirazımızın en önemli nedenlerinden birinin KÖPEKLERİN KAYBOLMASI ve TOPLANAN KÖPEKLERİN KAYIT ALTINA ALINMAMASI OLDUĞUNDAN bahsetmiştim.
Barınak sorumlularına sorduğunuzda “kayıt altına alıyoruz” gibi cümleler kursalar da uygulamada bunun böyle olmadığını biliyoruz.

Örnek olarak Düzce Kurtsuyu barınağında kaybolan köpekler için O dönem Veteriner İşleri Müdürü ile yaptığım Whatsap yazışmasını eklemeye çalışacağım. Bkz. EK1 ( Elimizde çok örnekler var ama bu yazışma açıkça köpeğin girerken fotoğraflı kaydının yapıldığını ama çıkarken yapılamadığını itiraf etmektedir. )
Veteriner artık kayıt defteri tutulmadığını, internet ortamında kayıtların tutulduğunu söylüyor.

KÖPEKLER BARINAĞA ALINIRKEN İŞARETLENSE SORUN ÇÖZÜLEBİLİR.

( Hastanelerde bileklik takıyorlar mesela)
Yıllardır yapılan yanlış işlemlerden, ihmallerden ve barınaktaki hayvanlara uygulanan şiddetten dolayı barınağa getirilen köpeğin fotoğraflı olarak hemen kayda girilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Getirilen her köpeğin kayda girip girmediği barınak denetimlerini yapan DKMP veya Tarım İl, İlçe Müdürlükleri tarafından SAYIM yapılarak pekala ortaya çıkarılabilir. Nasıl ki işletmeler yıl sonlarında stok sayımı yapıyorlarsa BARINAKLARDA DA SAYIM YAPILMALI ve HER HAYVAN TÜRÜNE GÖRE KAYDA GEÇİRİLMELİ, DENETÇİLER BU KAYITLARLA FİİLİ DURUMUN UYUP UYMADIĞINI KONTROL ETMELİDİRLER:
Maalesef memurların işlerini titizlikle yapmaları sizin onları yönlendirmenizle mümkün.

GÖNÜLLÜLERLE İŞBİRLİĞİ
Gönüllülerle işbirliği maalesef birçok yerde yok. Bunun için bazen agresif hayvan severler suçlansa da, YEREL HAYVAN KORUMA GÖNÜLLÜLERİ ile işbirliği yapılabilir.

BİZ BARINAĞA ŞÖYLE BAKIYORUZ:
1- Barınağa girişiniz engelleniyorsa orada mutlaka istismar vardır.
2- Fotoğraf çekmenize izin vermiyorlarsa, bir sonraki gidişinizde “O KÖPEK NEREDE?” diye soramayacaksınız demektir.
3- Saatleri sınırlıyorlarsa girişin yasak olduğu saatlerde uyutma dahil, her şey mümkün. (maalesef böyle olaylar yaşandığı için güven tesis etmek çok zor.)
Bizler ziyaretçi değil, bu olayın, BARINAĞIN bir BİLEŞENİ olarak barınakta bulunma hakkına sahip olmalıyız ki BARINAKLARDAKİ ŞİDDET YOK OLSUN.

BUNUN İÇİN ;
Gönüllüler internet üzerinden barınağa giren köpeklerin kayıt işlemlerini görüntüleyebilmelidir. Barınaklara internet üzerinden ulaşmak mümkün olmalıdır. Şeffaf bir barınak yönetimi, bizlerde antipati uyandıran
BARINAK uygulamasından BAKIMA MUHTAÇ YAŞLI, ENGELLİ VE YAVRULARIN SIĞINAĞI, YUVASI HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR VE BAKIMEVİ OLABİLİR.


3- KÖYLERDE KISIRLAŞTIRMA YOK


İletişim Başkanlığı'na

Konu : Köylerden şehirlere köpek bırakılmasının önlenmesi için yapılabilecekler

Biz Akçakoca-Düzce'de merkezde ne kadar kısırlaştırma yapılırsa yapılsın, köylerde çalışma yapılmazsa popülasyonun artmaya devam ettiğini görmüş ve Akçakoca Kaymakamlığı'na Mini Çalıştay yapmayı önermiştik. Kaymakamlığa davet göndermek ve salonunu tahsis etmek dışında hiçbir yükü olmayan bu talebimizin red edilmesi bizleri çok üzmüş, hayal kırıklığına uğratmıştır. ÇÜNKÜ BİR SORUN VARSA BUNU BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ. Kaymakamlığa verdiğimiz dilekçedeki taleplerimiz tüm Türkiye için geçerlidir. O yüzden burada sizinle paylaşmayı uygun buldum.

AKÇAKOCA İLÇESİ VE KÖYLERİ
SOKAK HAYVANLARI, SORUNLARI
VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
MİNİ ÇALIŞTAYI


AMAÇ : Sokağa terk edilen hayvan nüfusunun ( kedi-kopek) kontrol altına alınarak; ilçeden köylere, köylerden ilçelere atılmalarının önlenmesi, hayvanların zarar gördüğü, insanların mağdur olduğu ortamların iyileştirilmesi üzerine çözüm arayışları
KATILIMCILAR
Kaymakamlık, Belediye, Kent Konseyi, Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu, Dohaycan Dernegi, Köy ve Mahalle Muhtarları, Düzce Veterinerler Odası Başkanı, Doğal Koruma Milli Parklar Müdürlüğü ( Düzce)
KONUKLAR
Kaymakamlık, Tarım İlçe Veterinerleri, Tarım İlçe Müdürlüğü, Orman Müdürlüğü, Siyasi Parti Ve STK temsilcileri, İL ÖZEL IDARESI ( Özellikle katılımı sağlanmalı)
PROGRAM İÇERİĞİ ( Süre:2-2,5 saat )
1- Muhtarları temsilen bir konuşmacının sorunları dile getirmesi
2- Sokak Hayvanlarının yaşadığı sorunların anlatılması
( kısa bir video : Şehrimizin Hayaletleri ) ve sunum
3- Yasal Bilgilendirme ve hayvan hakları (Dayanışma Fed )
4- Çözüm önerileri ( Veteriner hekim ve bir ilçede örnek çözüm )
5-Düzce Veterinerler Odası Başkanı 
6-DKMP Temsilcisi Konuşması
5-Yerelde Çözüm ( İşbirliği yapılacak kurumlar, ortaklıklar )
6-Soru Cevap
7-Kapanış ve sonuç raporu
SONUÇ OLARAK; Bu Mini Çalıştay ile köy ve mahalle muhtarlarının bilgilendirilmesi sağlanarak, özellikle köy muhtarlarının konu ile ilgili muhatap bulamamaları nedeniyle yaşadıkları sıkıntıya çare bulmak, köylerden sorumlu Kaymakamlığı ve il özel idaresini sorunun çözümüne ortak ederek, belediye ile işbirliği içinde nüfus kontrolünü sağlamak. Bu mini çalıştay sonunda; bir rapor hazırlanarak, sadece belediyelere yüklenen sorumluluğu paylaştırmak ve köylerden merkeze köpek atılmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
 

4-HAYVANLARIN REHABİLİTE EDİLMESİ, HAYVAN FOBİSİNİN TEDAVİSİ

İletişim Başkanlığı'na,

Yıllardır sahada olan biri olarak; şikayetlerinin çoğunun gerçek bir saldırıdan değil, fobiden ve tiksintiden kaynaklandığını gözlemledim.
Agresif olanları rehabilite edip, sosyal olanların toplumla uyum içinde yaşamasını sağlayabiliriz.

YASAL DAYANAK: Çocuğun ve ailenin korunması, hayvanların korunması için çıkarılmış tüm yasal mevzuatlar

Ülkemizde insanlara ve hayvanlara yönelik vahşet görüntülerin yaşanmaması için eğitim kurumlarının yapacağı çalışmalar çok önemlidir.
Bunun için öncelikle Hayvan korkusu( zoofobi) olarak adlandırılan çeşitli hayvanlardan duyulan korku ve rahatsızlıkların giderilmesi gerekir. Zoofobi, Ülkemizde en yaygın korku türü olup bazen birden çok hayvana karşı duyulmaktadır. Kedi, köpek gibi evcil hayvanlar dışında hamam böceği, fare gibi hayvanlara karşı da tiksinti ve korku bir arada ortaya çıkmaktadır. Hayvan korkusu (zoofobi): İnsanların bir kısmında, korkulan hayvanlara karşı kötü bir deneyim yaşadıktan sonra başlamakla birlikte, bazen de insanların karşılıklı birbirlerini etkilemeleri sonucu da ortaya çıkabilmektedir.
a)Hayvanlara karşı oluşan fobilere karşı bilinçli çalışmalar yaparak; İnsanların korkuları nedeniyle yaşadıkları panikler sonucu yaralanmalarının önüne geçmek. Özellikle köpeklerden korkan çocukların daha çok hayvanlar tarafından değil, kaçarken yaralandığı biliniyor. Fobisinden kurtulan insan yaşamını doğayla uyum içinde sürdürebilme özelliği kazanacaktır.
Hayatını zorlaştıran korkularından kurtulan insanlar, enerjilerini olumlu yönde kullanacaklarından topluma daha yararlı olacaktır.

EĞİTİMLERLE KORKU KAYNAKLI YARALANMALAR ÖNLENEBİLİR!
b) Özellikle, köpeklerden korktuğu için kaçarken yaralanan çocuklarımızın bu korkularından kurtulmalarını veya korkularıyla başa çıkmalarını öğreterek, hayatlarını kolaylaştırmak istiyoruz.
Bakanlığınız tarafından hazırlanacak FOBİYE karşı mücadele edebilecek bir proje ile sevgisiz ve merhamet duygusundan uzaklaşan bir toplum yerine, merhametli nesillerin yetiştirilmesine katkı sunarak, okula giden çocukların, sokak hayvanlarıyla tehlikesiz bir şekilde iletişim kurmasını istemekteyiz.
Özellikle toplumumuzda sokak hayvanları olarak adlandırılan kedi ve köpeklerle ilgili artan bilinçsiz korkuların üzerine giderek okullarda Hayvan Fobisi olan insanlara ulaşarak, psikolog eşliğinde, fobinin yenilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Bu eğitimlerle, hayvan davranışlarını öğrenen ve tehlike arz eden durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilinçli bir toplum oluşturarak, çocuklarımızı bilinçsizce köpekten kaçarken aracın altında kalmaktan kurtarabiliriz.
Not: Milli Eğitim Bakanlığı, Belediyeler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sivil toplum kuruluşları işbirliği yapmalı


4 Ekim 2023 Çarşamba

“Dev toplama kampları, ölüm yuvaları istemiyoruz! Herkes yasal görevlerini yapsın!”

 


Dohaycan Topluluğu ve Akçakoca Hayvan Dostları İnsiyatifi adına Yerel Hayvan Koruma Görevlisi, Yazar Nermin Alpay Akçakoca Belediyesine ait ruhsatsız hayvan barınağında basın açıklaması yaparak, Belediye Başkanlığına aday olmak isteyenlere çağrıda bulundu.

Hayvanlarımızın öldürülmesine, yok edilmesine karşı sonuna kadar direneceğiz! Tüm hayvan hakları savunucularını 8 Ekim Pazar günü saat 14:00’de Kadıköy İskele Meydanında düzenlenecek mitinge bekliyoruz.

 

“BELEDİYE BAŞKANI ADAYLARINA!

Yerel Seçimler yaklaşırken belediye başkan adaylarından istediğimiz şey; LÜTFEN TUTAMAYACAĞINIZ SÖZLER VERMEYİN!

Her adayın seçilmeden önce hayvanlar için iyi bir bakımevi yapacağız diye söz verdiklerini ama sözlerini tutmadıklarına şahit olmaktan üzgünüz.

Bizler, belediyelerden sorumluluk alanına girmeyen, işi olmayan bir çalışma istemiyoruz ki… 5199 ve 7332 sayılı hayvanları koruma kanunun belediyelere verilen görevleri yerine getirsinler, razıyız.

Mesela, Akçakoca Belediyesi’ne 2024 yılında başkan seçilecek kişi, Akçakoca’nın nüfusu 25 binin üstünde olduğu için yasa gereği hayvan bakımevi kurmak zorundadır. Biz tüm nüfusa bakılmaksızın belediyelerin istisnasız bakımevi kurması ve kısırlaştırma yapması gerektiğini düşünüyoruz.

Büyük toplama kampı gibi köpeklerin toplandığı devasa barınakların ÖLÜM KAMPLARINA dönüşeceğini geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz. Ve bu tarz yerlerin ormanlık alanlarda yapılmasının yaban hayatında olan kuduz tehlikesini de arttıracağı konusunda yetkilileri uyarıyoruz!

Tüm Türkiye genelinde yapılması gerekenler bellidir:

1-   Belediyelerce alınan hayvanlar, kısırlaştırılıp, aşılandıktan ve tedavileri tamamlandıktan sonra alındıkları ortama geri bırakılarak, beslenme odakları oluşturulmalıdır.

2-   Üretim ve satış engellenmeli, barınaklardan ve sokaklardan sahiplendirmeler özendirilmelidir.

3-   Tarım Müdürlükleri kayıtlı, kayıtsız tüm üretim zincirini kontrol etmelidir. Sokaklarda hala kısırlaştırılmamış terk edilen dişi köpekler görüyoruz. Dişi av köpekleri hala doğurtuluyor ve takibi yapılmıyor. Köylerde kısırlaştırma yok ama terk etmeler var. Bunların denetlenmesi hayvan nüfusunun artmasının önüne geçecektir.

4-   Başıboş köpekler diye bir algı operasyonu başlattılar. Biz bunu kabul etmiyoruz! Başıboş köpek yoktur, SOKAĞIMIZIN KÖPEĞİ, MAHALLEMİZİN SAKİNİ vardır.

5-   Çocukları hayvanlarla korkutmaktan vazgeçin! Onları korkutarak yanlış davranmalarına neden olmak yerine, onlara hayvanlara karşı nasıl davranmaları gerektiğini öğretmeliyiz.

AKÇAKOCA BELEDİYESİNDEN TALEPLERİMİZ:

1-Yaralı sokak hayvanlarına 24 saat veteriner ve tedavi hizmeti verilememektedir. Mesai dışında veterinerimize ulaşmamız Veterinerimizin keyfi tutumuna veya o anda uygun olup olmadığına bağlı bulunmaktadır. Ulaştığımızda bu Veterinerin özverili yaklaşımı ile olmakta ve bu durum düzenli hizmet aldığımız anlamına gelmemektedir. Ağır kazalı yaralanmalarda ilk müdahale yapılamadığı için hayvanları kaybetmekteyiz. Sokak hayvanları için mesai dışında Veteriner’in yerine ulaşabileceğimiz ücretsiz Veterinerlik hizmeti alabilmeliyiz.

2-Düzenli Kedi ve Köpek Kısırlaştırması

3-Ağır yaralanma ve hastalıkları özel klinik veya hayvan hastaneleriyle anlaşarak gerekli sevklerin yapılması,

4-Kamera sisteminin olması ve şeffaflık gereği halka açık internet üzerinden görülebilmesi,

5-En önemlisi bu trafiği yönetecek hayvan hakları savunucuları tarafından seçilmiş bir barınak yöneticisi olmalıdır.

6- Gece bekçisi olmalıdır.  

7-Hayvan ambulansı olmalıdır. ( Sürekli bozulan kamyonetten bıktık)

8-Yeni bakımevi yapılana kadar mevcut barınak kışa hazırlanmalı, kulübeler ve paletler yenilenmelidir.

9-Şehrin belli bölgelerinde beslenme odakları oluşturulmalıdır.

 

SOKAK HAYVANLARI İLE İLGİLİ OLARAK BELEDİYELERİN GÖREVLERİ

MADDE 13 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“BELEDİYELERİN SORUMLULUĞU

EK MADDE 1 – Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.

Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.”

5199 VE ONA EK OLARAK ÇIKARILAN 7332 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNU GEREĞİNCE  BELEDİYELERİN ÜZERLERİNE DÜŞEN SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMESİNİ İSTİYORUZ.

AKÇAKOCA İLÇEMİZDE YUKARIDA YAZAN KANUNİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRECEK, SÖYLEDİKLERİNİN ARKASINDA DURAN, GÖNÜLLÜLERLE İŞBİRLİĞİNE AÇIK, DÜRÜST BİR BELEDİYE BAŞKANI İSTİYORUZ.

ÖNCELİKLE YAPILMASI GEREKENLER:

BAKIMEVİ + POST OPERATİF KISIRLAŞTIRMA VE ACİL MÜDAHALE YERİ

Yukarıdaki yasada belirtildiği gibi 25 bin nüfusu geçen belediyelerin 2024 yılı sonuna kadar bakımevi kurulmasına ilişkin sorumluluğun yerine getirilerek bakımevini kurulması. ( Düzce Belediyesi ile anlaşma yaptık, orada yapacağız, tekliflerini kabul etmemiz mümkün değildir. Kurtsuyu barınağının hayvan hastanesine dönüşmesi ve ağır tedavi gereken vakalar için kullanılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz. )


15 Temmuz 2023 Cumartesi

Köpek korkusu tedavi edilmesi gereken bir sorundur?

Köpeklerden kaynaklanan  kazaların nedeni bilgisizlikten ve korkularımızdan kaynaklanır. 

Bu kazaların önüne hayvanları yok ederek geçemeyiz ama öğrenebilir, öğretebiliriz. 

Yıllardır hem kurumlara hem hayvan hakları gönüllülerine sokak hayvanlarıyla uyum içinde birlikte yaşamanın yolunun FOBİYE KARŞI MÜCADELE EDEREK MÜMKÜN olduğunu anlatmaya çalışıyoruz!!! 

Sizler yok ettiniz! Bizleri insanları sevmemekle suçladınız! "Ama çocuklar" diye bahaneler ürettiniz! 

Biz birlikte birbirimize zarar vermeden nasıl yaşayabileceğimizi anlatmaya çalıştık! DUYMADINIZ!!!

Ülkemizde insanlara ve hayvanlara yönelik vahşet görüntülerin yaşanmaması için eğitim kurumlarının yapacağı çalışmalar çok önemlidir.

Bunun için öncelikle Hayvan korkusu( zoofobi) olarak adlandırılan çeşitli hayvanlardan duyulan korku ve rahatsızlıkların giderilmesi gerekir. Zoofobi, Ülkemizde en yaygın korku türü olup bazen birden çok hayvana karşı duyulmaktadır. Kedi, köpek gibi evcil hayvanlar dışında hamam böceği, fare gibi hayvanlara karşı da tiksinti ve korku bir arada ortaya çıkmaktadır. Hayvan korkusu (zoofobi): İnsanların bir kısmında, korkulan hayvanlara karşı kötü bir deneyim yaşadıktan sonra başlamakla birlikte, bazen de insanların karşılıklı birbirlerini etkilemeleri sonucu da ortaya çıkabilmektedir.

a)Hayvanlara karşı oluşan fobilere karşı bilinçli çalışmalar yaparak; İnsanların korkuları nedeniyle yaşadıkları panikler sonucu yaralanmalarının önüne geçmek. Özellikle köpeklerden korkan çocukların daha çok hayvanlar tarafından değil, kaçarken yaralandığı biliniyor. Fobisinden kurtulan insan yaşamını doğayla uyum içinde sürdürebilme özelliği kazanacaktır.

Hayatını zorlaştıran korkularından kurtulan insanlar, enerjilerini olumlu yönde kullanacaklarından topluma daha yararlı olacaktır.

b) Özellikle, köpeklerden korktuğu için kaçarken yaralanan çocuklarımızın bu korkularından kurtulmalarını veya korkularıyla başa çıkmalarını öğreterek, hayatlarını kolaylaştırmak istiyoruz.

Bakanlığınız tarafından hazırlanacak FOBİYE karşı mücadele edebilecek bir proje ile sevgisiz ve merhamet duygusundan uzaklaşan bir toplum yerine, merhametli nesillerin yetiştirilmesine katkı sunarak, okula giden çocukların, sokak hayvanlarıyla tehlikesiz bir şekilde iletişim kurmasını istemekteyiz.

Özellikle toplumumuzda sokak hayvanları olarak adlandırılan kedi ve köpeklerle ilgili artan bilinçsiz korkuların üzerine giderek okullarda Hayvan Fobisi olan insanlara ulaşarak, psikolog eşliğinde, fobinin yenilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Bu eğitimlerle, hayvan davranışlarını öğrenen ve tehlike arz eden durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilinçli bir toplum oluşturarak, çocuklarımızı bilinçsizce köpekten kaçarken aracın altında kalmaktan kurtarabiliriz.


Çocukları ilk eğiten annelere ağırlık vererek, insanlığın doğa ile uyum içinde yaşamasının koşullarının oluşmasına katkı sunabiliriz.

Sonuç olarak, çocuklarımız ve sokaklarda yaşamak zorunda kalan hayvanlarımız için güvenli ve sağlıklı bir çevre yaratılması için eğitmenlerin eğitiminden başlayarak, eğitim çalışmaları yapılmasını bakanlığınızdan arz ederim.


Başvuru Yolu

CİMER Sayfası

Cevaplar

Cevap Zamanı Cevap Kurum Birim Adı

24/03/2022 14:13:07 

Sayın Başvuru Sahibi;


İlginiz ve kıymetli görüşleriniz için teşekkür ederiz. Talebiniz değerlendirilmek üzere ilgili birime iletilmiştir.


Bilgilerinize rica ederiz.


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (MEB) > ÖĞRETMEN YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Hareket Listesi

Kayıt Zamanı Hareket Açıklama

23/03/2022 19:05:45 Başvuru Yapıldı 23/03/2022 19:05:45 tarihinde internet üzerinden başvuru alındı.

23/03/2022 19:05:45 Sevk Edildi 23/03/2022 19:05:45 tarihinde CİMER tarafından MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (MEB) tarafına sevk edildi.

24/03/2022 14:04:44 Cevaplandı 24/03/2022 14:04:44 tarihinde MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (MEB) > ÖĞRETMEN YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından cevap yazıldı.



8 Ocak 2022 Cumartesi

Doğanın Dengesini Bozmayın Artık!




Akçakoca Kent Konseyi Başkanı Adnan Yaman tarafından Akçakoca Belediyesi Meclis Salonunda düzenlenen toplantıda "Akçakoca Mahmuzlar Projesi" tartışıldı.
Konu ile ilgili olarak bilgi vermek üzere  Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yalçın Yüksel'in davet edildiği toplantıya Başkan Yardımcıları Şenol Yazgan, Yüksel Yılmaz, İyi Parti İlçe Başkanı Alkan Lokum, CHP İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz, Balıkçılar Koop. Başkanı ve diğer Stk. temsilcileri katıldılar.
Prof.Dr. Yalçın Yüksel yaptığı sunumda iki alternatif üzerinde durdu.
"a) Yapısal olmayan çözümler: Doğaya tepki doğuracak yapısal çözüme gitmeden mümkünse doğanın kendi davranışı içinde çözüme gitmek
b) Yapısal Çözümler; Bir yapı inşa ederek doğanın sebep olacağı olumsuzlukları durdurmak ya da davranışında değişime neden olmak ve geri çekilmek."
Profesör Yüksel " Akçakoca kıyı şeridinde yapılacak mahmuz veya dalga kıran gibi yapıların, poyraz ve karayelin dalgaların üzerindeki etkisi, dip akıntıları, kıyı balıkçılığına etkisi, bilimsel olarak araştırıldıktan sonra projelendirilmesi gerektiğini" söyledi.

"Karasu'da yapılan dikey mahmuzların, Karasu kıyılarında yıkıma yol açmasından sonra yatay mahmuzlarla kıyı şeridi kurtarılmaya çalışılmıştır. Akçakoca'da yapısal çözüme başvurmadan önce projenin bilimsel olarak değerlendirilmesi çok önemlidir" diyen Yüksel, "böylesine maliyetli projelere başlamadan önce bölgenin yapısı çok iyi analiz edilmelidir," dedi.

19 Aralık 2021 Pazar

BAŞKANLAR DEĞİŞİYOR, ANLAYIŞ DEĞİŞMİYOR!

 


Hayvanları koruma kanunu çıktığından beri belediyeler kendilerine verilen sorumluluğu yerine getirmek yerine gönüllüler talep ettikçe parça, parça yarım yamalak birşeyler yapmak zorunda kaldılar. Sanki 2004 yılında çıkan yasa Hayvan severlere görev vermiş de, belediyeler onları kırmamak için iyiniyetle birşeyler yapıyormuş havası yaratıldı hep. Belediyeler nezaman başladıkları işi yarım bıraksalar onları eleştiren, işi tamamlamaları için kapılarını aşındıran hayvanseverleri "Destek oluyoruz" diyerek EZDİLER! Çünkü bu sorunun kendi sorunları olduğunun ve çözmeleri gerektiğinin  farkında olmadılar.  Yaptıkları işi tamamlamadıkları için "yaptınız ama devamı ne oldu?" Diye sorunca "NANKÖRSÜNÜZ" dediler.

ÖYLE Mİ GERÇEKTEN? Mesela evinin önü çamur içinde olan biri belediyeye şikayet etse, belediyede o yolu yapmaya başlasa ama tam yarısına kadar gelmişken bıraksa orada oturan insanlar isyan eder mi, eder. Belediye onlara NANKÖR der mi, demez. Çünkü o yolu yapmak zorunda olduğunu bilir. Ama konu sokak hayvanı olunca hayvanlarla ilgili  şikayet gelince toplamak dışında bir görevi olduğunun farkında bile değildir. Tedavi, kısırlaştırma, aşı gönüllülerin ısrarlı takipleriyle yapılırsa yapılır. 

Yaralı hayvan gönüllü bakmazsa barınakta ölüme mahkumdur. Adı üstünde gönüllü ücret almaz. Belediyenin sorumlu olduğu konuda belediyenin yapmadığını yapar, teşekkür beklemez. Ama belediye yapması gerekeni, gönüllü hatırlatınca yaptığında gönüllü teşekkür üstüne teşekkür eder. Sanırsınız ki belediye başkanları hiç ücret almadan hayrına çalışıyorlar, bu işe uhrevi nedenlerle talip olmuşlar. 

BU ANLAYIŞLAR ARTIK DEĞİŞMELİDİR! 

5199 ve 7332 SAYILI YASA DİYOR Kİ:

MADDE 13 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Belediyelerin sorumluluğu

EK MADDE 1 – Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.

Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.”

MADDE 14 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 2 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaktır."

@karadenizin.incisi.akcakoca 

@okanyanmazcom 

@senolyazgan 

@cuneyt_yemenici


26 Kasım 2021 Cuma

7332 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Hayvanları Koruyor mu?

 Bildiğiniz üzere, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılarak 2021 yılında 7332 sayılı ek bir kanun çıkarıldı. Çıkarılan bu kanun 5199 sayılı yasadaki eksiklikleri tamamlamadığı gibi, "Hayvana işkenceye hapis cezası gelecek" iddiasıyla hazırlanan yasanın işlenen suçlarda 2 yılı aşmayan cezaların hapisle sonuçlanmadığını bize gösterdi. 


Konuyla ilgili yazacak çok şey var ama; BİZ  YÖNETMELİĞİN YASADAKİ AÇIKLARI VE EKSİKLERİ KAPATMASINI DİLİYORUZ. 

ÇÜNKÜ HALA KAFALAR KARIŞIK. İŞLENEN SUÇLARDA BİREYSEL BAŞVURULAR VE DERNEKLERİN BAŞVURULARINDA SIKINTI VAR. TARIM İL VE İLÇE MÜDÜRLÜKLERİ SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA KONUSUNDA SIKINTI ÇIKARIYOR. 

BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ OLAN, ESKİ 6. MADDEDE YAZAN " KISIRLAŞTIR, AŞILAT, ALDIĞIN YERE BIRAK"  AYNEN KALDI.

SAHİPLİ HAYVANLARA ÇİP TAKILMASI ZORUNLU HALE GETİRİLDİ. SOKAK HAYVANLARINA DA BELEDİYENİN KULAK KÜPESİ DIŞINDA ÇİP TAKMASINI SAĞLAMAK GEREKİYOR. ÇÜNKÜ KULAK KÜPESİ İLE KAYBOLAN KÖPEKLERİ BULMAK MÜMKÜN DEĞİL.

AYRICA, SOKAKTAKİ KÖPEKLERİ ÇİPİ YOKSA ALACAĞIZ TEHDİDİ, SOKAKLARDA YAŞAYAN KISIR KÖPEKLER İÇİN ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL. 6. MADDE HALA GEÇERLİ ÇÜNKÜ. BU NEDENLE SOKAKLARDA BAKTIĞINIZ KÖPEKLERİ BELEDİYELERİN ALMASINA ASLA İZİN VERMEYİNİZ!!!

VE LÜTFEN YASAKLI IRK OLARAK BAKTIĞINIZ KÖPEK VARSA MUTLAKA TARIM İLÇE MÜDÜRLÜKLERİNE KAYIT ETTİRİP KARNESİNİ ÇIKARIN. BUNUN İÇİN OCAK AYINDA SÜRE DOLUYOR. ONDAN SONRA BU IRKLARI ASLA SAHİPLENEMEYECEKSİNİZ VE ELİNİZDEKİLER DE ALINACAK. BU KÖPEKLERİ TASMASIZ VE AĞIZLIKSIZ DOLAŞTIRAMAYACAĞINIZ YASADA BELİRTİLMİŞ.

LÜTFEN OKUYUNUZ.

YASANIN TAMAMI AŞAĞIDA;

KANUN

HAYVANLARI KORUMA KANUNU İLE TÜRK CEZA KANUNUNDA

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

 

Kanun No. 7332                                                                                                           Kabul Tarihi: 9/7/2021

MADDE 1 – 24/6/2004 tarihli ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (k) bentleri aşağıdaki şekilde, (o) bendinde yer alan “Çevre” ibaresi “Tarım” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (p) bendi eklenmiş ve (j) bendinde yer alan “ve süs” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

“ı) Ev hayvanı: Gerçek veya tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvanı,”

“k) Hayvan bakımevi: Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların rehabilite edileceği bir tesisi,”

“p) Rehabilitasyon: Sahipsiz hayvanların tedavi ve parazit mücadelesinin yapılmasını, aşılanmasını, kısırlaştırılmasını ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle işaretlenmesini,”

MADDE 2 – 5199 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi ve (k) bendinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (k) bendine aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“j) Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar.”

“Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmakla yükümlüdürler.”

“Dijital kimliklendirme yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 3 – 5199 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına katılarak” ibaresi, üçüncü ve beşinci fıkralarında yer alan “ve süs” ibareleri ile beşinci fıkrasında yer alan “bilhassa ev ve bahçesi içerisinde” ibaresi madde metninden çıkarılmış, dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, altıncı ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“Ev hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma ve sahiplenme şartları, hayvan bakımı ve korunması konularında verilecek eğitim ile ilgili usul ve esaslar ile sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 4 – 5199 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, ikinci fıkrasında yer alan “Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca” ibaresi “Bakanlıkça” şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “Ev ve süs hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, annenin ve yavrularının” ibaresi “Ev hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, hayvanların” şeklinde, yedinci fıkrasında yer alan “Bakanlığın görüşü alınarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca” ibaresi “Bakanlıkça” şeklinde değiştirilmiştir.

“Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpek bulundurulamaz, ancak buralarda Bakanlıkça izin verilen ev hayvanı üretim yerlerindeki kedi ve köpeklerin satışı yapılabilir.”

MADDE 5 – 5199 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “acımasız ve zalimce işlem yapmak,” ibaresi ve (c) ve (d) bentlerinde yer alan “ve süs” ibareleri madde metninden çıkarılmış, (e) bendine “vücutlarına” ibaresinden sonra gelmek üzere “tedavi maksatlı olmayan” ibaresi eklenmiş, (j) ve (l) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“j) Hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak veya tecavüz etmek.”

“l) Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak.”

“m) Hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak.

n) Ev hayvanını terk etmek.”

MADDE 6 – 5199 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiş, fıkranın mevcut (ı) bendinde yer alan “takdiri ile” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “il çevre ve orman” ibaresi “doğa koruma ve milli parklar il şube” şeklinde, fıkranın son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“b) Doğa koruma ve milli parklar il şube müdürü,

c) Tarım ve orman il müdürü,”

“d) Çevre ve şehircilik il müdürü,”

“1) İl baro temsilcisi veya ildeki barolardan birer temsilci,”

“Kurul en geç üç ayda bir başkanın çağrısı üzerine toplanır.”

“Gerektiğinde olağanüstü toplantılar yapılabilir.”

MADDE 7 – 5199 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine “geliştirmek” ibaresinden sonra gelmek üzere “, denetlemek” ibaresi ve fıkraya (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş, diğer bent buna göre (ı) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

“h) Kanunda belirtilen faaliyet ve görevleri yerel yönetimler ve tarım ve orman il müdürlükleri ile eşgüdüm sağlayarak yaptırmak,”

MADDE 8 – 5199 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Ev ve süs hayvanlarının” ibaresi “Hayvanların” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya “kurum ve kuruluşlara” ibaresinden sonra gelmek üzere “teşvik veya” ibaresi ve “esas ve usuller,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Hazine ve” ibaresi ile maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Birinci fıkra kapsamındaki faaliyetlerde kullanılmak üzere, gerçek ve tüzel kişilerce ayni veya nakdî bağış Bakanlığa ve yerel yönetimlere yapılabilir.”

MADDE 9 – 5199 sayılı Kanunun 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu madde hakkında 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.”

MADDE 10 – 5199 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin başlığı “Hayvanat bahçeleri ve doğal yaşam parkları” şeklinde değiştirilmiş, maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkan sağlayan doğal yaşam parkları kurabilir.

Hayvanat bahçeleri ile doğal yaşam parklarının kuruluşu ile çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 11 – 5199 sayılı Kanunun 28 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 28 – Bu Kanun hükümlerine aykırı davrananlara aşağıdaki idarî para cezaları verilir:

a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (k) bendinin ikinci cümlesine aykırı davrananlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası idarî para cezası.

b) 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere uymayan ve alınması gereken önlemleri almayanlara hayvan başına bin Türk lirası; üçüncü fıkrasına aykırı davranan işletme sahiplerine beş bin Türk lirası idarî para cezası.

c) 7 nci maddede yazılan cerrahi amaçlı müdahaleler ile ilgili hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına bin Türk lirası idarî para cezası.

d) Fiil suç teşkil etmediği takdirde, 8 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı, bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına otuz beş bin Türk lirası; ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına uymayanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

e) 9 uncu maddede ve çıkarılacak yönetmeliklerinde belirtilen hususlara uymayanlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası; yetkisi olmadığı hâlde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

f) 10 uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesine aykırı davrananlara beş yüz Türk lirası; birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı davrananlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası; dördüncü fıkrasındaki yükümlülüklere aykırı davrananlara hayvan başına beş yüz Türk lirası; beşinci fıkrası uyarınca çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlara beş bin Türk lirası; altıncı fıkrasına aykırı davrananlara üç bin Türk lirası; sekizinci fıkrasına aykırı davrananlara hayvan başına bin Türk lirası idarî para cezası.

g) 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki eğitim ile ilgili yasaklara aykırı davrananlara beş bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

h) 12 nci maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına iki bin yüz Türk lirası; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına beş bin iki yüz elli Türk lirası idarî para cezası.

ı) 13 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı davrananlara hayvan başına iki bin iki yüz Türk lirası; aykırı davranışların işletmelerce gösterilmesi hâlinde hayvan başına beş bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

j) 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (e), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası; (f) ve (1) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına on bir bin Türk lirası; (d) bendine aykırı davrananlara iki bin Türk lirası; (n) bendine aykırı davrananlara hayvan başına iki bin Türk lirası idarî para cezası.

k) Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun takibi sonucunda 20 nci maddeye aykırı hareket ettiği tespit edilen ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına maddenin ihlal edildiği her ay için yirmi bir bin Türk lirası idarî para cezası.

1) 21 inci maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

m) 22 nci maddede belirtilen yükümlülüğe ve çıkarılacak yönetmelikte belirlenen hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına iki bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

Maddede düzenlenen kabahatlerin veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak veya onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanır.

Maddede düzenlenen kabahatlere konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.”

MADDE 12 – 5199 sayılı Kanuna 28 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Adli cezalar

MADDE 28/A – Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

12 nci madde kapsamındaki hayvan kesimleri ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlar dışında bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.

14 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

11 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi saklı kalmak üzere, hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Maddede düzenlenen suçların birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Maddede düzenlenen suçların veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak yahut onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere bu maddede belirtilen suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Suçüstü halinde ise soruşturma genel hükümlere göre yapılır. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarda belirtilen suçların başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılır.

Maddede düzenlenen suçlara konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.”

MADDE 13 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Belediyelerin sorumluluğu

EK MADDE 1 – Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.

Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.”

MADDE 14 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 2 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaktır.

Mevcut işletmeler, herhangi bir nedenle eksilen hayvan sayısını tamamlama ya da artırma, yeni şube açma gibi yollarla kapasite artırımına gidemez, üretim yapamaz, Bakanlığın izni olmadan işletme hakkını devredemez, on yılın sonunda faaliyetine son verir. Bu işletmelerin hayvanların etolojisine uygun olarak faaliyet göstermesini sağlayacak kriterler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bu maddede belirtilen yasaklara aykırı davrananlara hayvan başına yirmi beş bin Türk lirası idarî para cezası verilir.”

MADDE 15 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 3 – 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (1) bendi uyarınca, tehlike arz eden hayvanların belirlenmesine ilişkin Bakanlıkça yapılacak düzenleme yürürlüğe konuluncaya kadar; Pitbull TerrierJapanese Tosa, Dogo ArgentinoFila Brasilerio türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu hayvanlara el konulur ve bu hayvanlar belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Birinci fıkra kapsamına giren hayvanları bu madde yürürlüğe girinceye kadar sahiplenmiş olanlardan, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle birlikte Bakanlığa başvurarak veri tabanına kayıt ettirenler hakkında, birinci fıkrada veya 28 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendinde öngörülen idari yaptırım hükümleri uygulanmaz. Kısırlaştırma işlemi için maddenin yürürlüğe girmesinden önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenir. Bu hayvanların ölümü halinde Bakanlığa bilgi verilir ve kayıttan düşürülür.

Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Ağızlık ve tasma takma zorunluluğu ile halkın yoğun olarak bulunduğu yerlere ve çocuk oyun alanları ve parklarına girme yasağı maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulanmaya başlanır. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenlere, on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu fıkrada belirtilen yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idarî para cezası verilir ve hayvanlara el konulur ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilirler. Bu hayvanların sokağa terki halinde otuz bin Türk lirası idarî para cezası verilir.

Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, bu madde uyarınca teslim edilen hayvanları kabul etmek zorundadır.

Bu Kanun uyarınca çıkarılacak yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur.”

MADDE 16 – 5199 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4 – Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.

Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra üç yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31/12/2022 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorundadır.”

MADDE 17 – 5199 sayılı Kanunun;

a) 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Tarım ve Köyişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “usul ve esasları,” ibaresi “usul ve esasları ile burada çalışan personelin niteliğine ilişkin hususlar” şeklinde değiştirilmiştir.

b) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ve süs” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.

c) 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve altıncı fıkrasında yer alan “Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca” ibaresi “Bakanlıkça” şeklinde değiştirilmiştir.

26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 151 inci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 18 – Bu Kanunun;

a) 4 üncü maddesiyle 5199 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen hüküm, yayımı tarihinden bir yıl sonra,

b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 19 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

13/7/2021